İ


nsana benzer ağaç! Durduğu yere, kök saldığı toprağa göre şekillenir. Rüzgarlara bakan yönü sert lifl idir, güneşe bakan


yönü yumuşak. Bahar geldi mi dişidir, doğurgandır, su yürür gövdesinden dallarına. Ahşapla uğraşan sanatçı-zanaatkar bilir bunu en çok. Ağaçla iktidar-hükmetme üzerine bir ilişki kuramaz, ahşap sanatçısı, ağaç sanatçıya izin verdiği oranda sanatçı ağaçla çalışabilir. Ne ağaç nede sanatçı işe başladığında sonucun ne olacağını önceden kestiremez. Hayat gibidir ağaç! Eline yontuyu aldığın zaman bir öncesinden bir sonra olacakları kestiremezsin.


Ayhan Tomak B


alat’ta, Bulgar Kilise’sinin hemen karşısında demir


doğrama kapılı bir atolye göreceksiniz. Birgün bu yoldan geçerseniz, o kapıdan içeriye gözucuyla bakmanızı isterim. Yontulmuş ağaçların nasıl birer şahesere dönüştüğünü göreceksiniz ve şunu düşüneceksiniz! ağaç bile böyleyken, insan kendisini yontmayı başarsa dünya nasıl bir yer olurdu?


Balat’ta, Bulgar Kilise’sinin hemen karşısında demir doğrama kapılı bir atolye göreceksiniz. Birgün bu yoldan geçerseniz, o kapıdan içeriye gözucuyla bakmanızı isterim. Yontulmuş ağaçların nasıl birer şahesere dönüştüğünü göreceksiniz ve şunu düşüneceksiniz! ağaç bile böyleyken, insan kendisini yontmayı başarsa dünya nasıl bir yer olurdu?


Bu atolyede çalışmalarını sürdüren Ayhan Tomak 1970 Hatay/Antakya doğumlu. İlkokul yıllarında, o dönemler Antakya’da çok yaygın klasik el oyma atolyelerinde çalışırken ahşapla tanışıklığı başlar. Sonrasında hayat telaşı, başka başka işler girer araya.1990 lı yılların ortalarında profesyonel resim sergileri açmaya başlar, 2003 yılına kadar sadece resim yapar. Gene bu dönemde kafelerde iç tasarım resimlerde yapar. Birgün bir kafeden 2 metre boyunda yontma ahşap tasarım ayna siparişi alır, çocukluk aşkıyla yeniden karşılaşmıştır Ayhan. O gün bir yangının külü yeniden alevlenir. O günden bu yana, ayna tasarımlarından, heykellere, Aşk-ı Memnu ve Ezel dizisindeki ahşap çalışmalarından, Yurtdışında bir çok sergiye kadar geniş bir yelpazede çalışmalarıyla harlanır ahşapla aşkı Ayhan Tomak’ın...


Page 1  |  Page 2  |  Page 3  |  Page 4  |  Page 5  |  Page 6  |  Page 7  |  Page 8  |  Page 9  |  Page 10  |  Page 11  |  Page 12  |  Page 13  |  Page 14  |  Page 15  |  Page 16  |  Page 17  |  Page 18  |  Page 19  |  Page 20  |  Page 21  |  Page 22  |  Page 23  |  Page 24  |  Page 25  |  Page 26  |  Page 27  |  Page 28  |  Page 29  |  Page 30  |  Page 31  |  Page 32  |  Page 33  |  Page 34  |  Page 35  |  Page 36  |  Page 37  |  Page 38  |  Page 39  |  Page 40  |  Page 41  |  Page 42  |  Page 43  |  Page 44  |  Page 45  |  Page 46  |  Page 47  |  Page 48  |  Page 49  |  Page 50  |  Page 51  |  Page 52  |  Page 53  |  Page 54  |  Page 55  |  Page 56  |  Page 57  |  Page 58  |  Page 59  |  Page 60  |  Page 61  |  Page 62  |  Page 63  |  Page 64  |  Page 65  |  Page 66  |  Page 67  |  Page 68  |  Page 69  |  Page 70  |  Page 71  |  Page 72  |  Page 73  |  Page 74  |  Page 75  |  Page 76  |  Page 77  |  Page 78  |  Page 79  |  Page 80  |  Page 81  |  Page 82  |  Page 83  |  Page 84  |  Page 85  |  Page 86  |  Page 87  |  Page 88  |  Page 89  |  Page 90  |  Page 91  |  Page 92  |  Page 93  |  Page 94  |  Page 95  |  Page 96