This page contains a Flash digital edition of a book.
Ö


zellikle Soğuk Savaş’ın ilk döneminde gerek


Komünizm histerisinin yarattığı psikoloji gerekse Türkiye’nin Batı ittifakı tarafından kabul görme arzusu İncirlik’in Türkiye ile ABD arasındaki anlaşmaları aşan şekilde kullanılmasına yol açtı.


olarak kullanılma açılan İncirlik Üssü, kuruluşundan bugüne ABD ve ABD’nin Ortadoğu müdaheleleri ile özdeşleşti. NATO amaçları doğrultusunda ABD tarafından kullanılmasına izin verilmesine karşın İncirlik Üssü, Soğuk Savaş dönemi boyunca istihbarat ve eğitim faaliyetleri dışında hiç bir NATO faaliyetinde kullanılmadı. Bununla birlikte Amerikan kuvvetleri İncirlik’ten, 1958’de Lübnan’ın bombalanmasında, Kara Eylül’de Ürdün’e silah sevkiyatında, 1967 ve 1973 Arap-İsrail savaşlarında acil inişlerde, İran devriminde Amerikan vatandaşlarının ülkeden çıkarılmasında yararlandı. Bu dönemde üssün kullanımı konusunda ABD’nin sahip olduğu geniş imtiyazlar ve Türkiye’nin sınırlı kontrolü haksız olmayan biçimde İncirlik’in Amerikan üssü olarak nitelendirilmesine neden oldu.


Özellikle Soğuk Savaş’ın ilk döneminde gerek Komünizm histerisinin yarattığı psikoloji gerekse Türkiye’nin Batı ittifakı tarafından kabul görme arzusu İncirlik’in Türkiye ile ABD arasındaki anlaşmaları aşan şekilde kullanılmasına yol açtı. Mevcut anlaşmalara göre 1954’te Türk Silahlı Kuvvetlerine devrinden itibaren İncirlik Türkiye’ye ait bir üstü ve hiç bir zaman yasal statüsü itibari ile bir Amerikan üssü değildi. Ancak uygulamada Türk hükümetleri tarafından ABD’ye büyük tavizler verildi ve özellikle 1969 sonunda ABD ile yeni bir anlaşma yapılana kadar çok ciddi ihlaller yaşandı. 1969 tarihli Ortak Savunma ve İşbirliği Anlaşması ve daha sonra onun yerini alan 1980’de imzalanan Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması (SEİA) İncirlik Üssü’nün kullanımına ilişkin yeni düzenlemeler ile birlikte Amerikan kuvvetlerine önemli sınırlamalar getirdiler ve Türkiye’nin üssün kullanımı üzerinde kontrolünü artırdılar.


İncirlik Kimin Üssü?


Page 1  |  Page 2  |  Page 3  |  Page 4  |  Page 5  |  Page 6  |  Page 7  |  Page 8  |  Page 9  |  Page 10  |  Page 11  |  Page 12  |  Page 13  |  Page 14  |  Page 15  |  Page 16  |  Page 17  |  Page 18  |  Page 19  |  Page 20  |  Page 21  |  Page 22  |  Page 23  |  Page 24  |  Page 25  |  Page 26  |  Page 27  |  Page 28  |  Page 29  |  Page 30  |  Page 31  |  Page 32  |  Page 33  |  Page 34  |  Page 35  |  Page 36  |  Page 37  |  Page 38  |  Page 39  |  Page 40  |  Page 41  |  Page 42  |  Page 43  |  Page 44  |  Page 45  |  Page 46  |  Page 47  |  Page 48  |  Page 49  |  Page 50  |  Page 51  |  Page 52  |  Page 53  |  Page 54  |  Page 55  |  Page 56  |  Page 57  |  Page 58  |  Page 59  |  Page 60  |  Page 61  |  Page 62  |  Page 63  |  Page 64  |  Page 65  |  Page 66  |  Page 67  |  Page 68  |  Page 69  |  Page 70  |  Page 71  |  Page 72  |  Page 73  |  Page 74  |  Page 75  |  Page 76  |  Page 77  |  Page 78  |  Page 79  |  Page 80  |  Page 81  |  Page 82  |  Page 83  |  Page 84  |  Page 85  |  Page 86  |  Page 87  |  Page 88  |  Page 89  |  Page 90  |  Page 91  |  Page 92  |  Page 93  |  Page 94  |  Page 95  |  Page 96